Hasan Kaytan son zamanlarda gündeme gelen başarılı iş insanlarındandır. Siyah bir poşetin içinde kendisine verilen emekli ikramiyesi ile çıktığı yolda Türkiye’deki 40 Yaş Altı En Güçlü 40 CEO” listesine adını yazdırdı Hasan Kaytan. Şanlıurfalı iş insanı Hassan Elektrik A.Ş ve Babosan Pano A.Ş. şirketlerini kurdu.
İstanbul’da dolandırılacağına, iş yapamayacağına, hayallerini gerçekleştiremeyeceğine dair etrafının tüm laflarına kulaklarını kapatan Kaytan şimdilerde başarılı bir iş insanı haline geldi. Peki, bu yolculukta Hasan Kaytan neler yaşadı?
Bu İçerikte Neler Var ?
- Büyük Hayaller, Güzel Gerçekleri Doğurur
- Babasının Emekli İkramiyesi Hasan’ın İlk Sermayesi Oldu
- Hasan Kaytan’ın İstanbul Yolculuğu Böylece Başladı
- “Hasan Kaytan’ın Şirketi Çerçi Olmuş” Diye Dalga Geçiyorlardı
- Distribütör Firmanın Rakibi Bile Onunla Çalışmak İstedi!
- 50 Metrekarelik Bir Ofis’ten Büyük İşlere Adım Attı
- “Çay Harda Pişer, Yiğit Darda Pişer” Cümlesine Tutundu
- Hassan Elektrik Müşteri ile Beraber Büyüdü
- Başarı Uzun Süre Yürünecek Bir Yoldur, Varmak için Değildir
- Babosan Şirketi’ni Kurdu ve Satamadığı Ürünleri, Kendi Şirketine Sattı
Büyük Hayaller, Güzel Gerçekleri Doğurur
Hasan 11 çocuklu bir babanın 5. evladı olarak dünyaya geldi. Hayal kurarken kendine sınır çizmeyen, erişebilme imkanı olanı değil, erişemeyeceğinin hayalini kuran genç bir delikanlıydı. Hatta kuzeni ile hayallerindeki arabayı konuşurken, kuzeni Doğan SLX hayalleri kurarken Hasan Mercedes Benz S500 Long hayalleri kuruyordu.
Hasan Kaytan, hayal kurmanın bedava olduğunu çok iyi biliyordu. Sonuçta biri hayallerine girip de “ver bakalım bu arabanın parasını” diyecek değildi. Hayallerinin büyük olması, onun daha çok çalışmasına vesile oldu ve tüm çabalarının sonunda o arabaya sahip olabildi. Tabi S500’e sahip olmak onun birkaç ayına mâl olmadı. Uzun bir uğraş gerekiyordu. Hasan Kaytan’ın hayallerine giden bu yolculuk işte böyle başladı.
Babasının Emekli İkramiyesi Hasan’ın İlk Sermayesi Oldu
Hasan askere gidip geldikten sonra bir sermaye arayışına girdi. İş kurmak istiyordu. Urfa’da yaşamını sürdürdüğü esnada bir gün babası siyah bir poşet koydu önüne. Bu poşetin içinde öğretmen babasının emekli ikramiyesi duruyordu. Babası bu para ile istediğini yapması için önünü açmıştı.
Hasan vakit kaybetmeden bir arkadaşını aradı. Urfa’da yaşamayı düşünmediğini, bir miktar parası olduğunu ve İstanbul’da neler yapabileceğini sordu. Arkadaşı onun içini ferahlatarak İstanbul’a gelmesini ve bir hal çaresine bakacaklarını iletti.
Babasının emekli parası onun üzerinde büyük bir yüktü. Çünkü o sermayede 11 kardeşin hakkı vardı. İstanbul’a gitmeden önce kredi ile birkaç tane telefon aldı ve onları bozdurdu. Amacı telefon paralarıyla bir ay geçirmek ve babasının emekli parasına iş tutturmadan dokunmamaktı. Şayet bir ay içinde işleri yoluna koymaz ise memleketine geri dönecekti.
Hasan Kaytan’ın İstanbul Yolculuğu Böylece Başladı
Kaytan İstanbul’a geldiğinde hemen bireysel ticarete başladı. 3 – 5 yıl bireysel ticaret yaptı. Sonrasında “bir insan bireysel olarak ne kadar büyüyebilir ki?” diye kendine sormaya başladı. Şirketleşme yolculuğu da böylece hızlanmış oldu.
9 Haziran 2008 tarihinde Hassan Elektrik şirketini kurdu. Bu şirkete kurarken büyük işler yapma gayreti ile yola koyuldu. Bu yolda önüne bazı laflar ile set koyulmaya çalışıldı. “İstanbul’a gidenlerin hepsi aç zaten”, “İstanbul’da bu işleri yapacak adam mı kalmadı?”, “İstanbul sana mı kaldı?”, “Orada seni dolandırırlar” gibi cümlelerle Hasan’a korku vermeye çalıştılar.
Siz de hiç çevrenizden hayalleriniz ve tutkularınız hakkında korkutucu şeyler duyuyor musunuz? Cevabınız evet ise sakın ürküp hayallerinizi çöp poşetine koymayın. Bu noktada Hasan Kaytan çevresine kulak asmış olsaydı şu anda bu konumda asla olamayacaktı.
“Hasan Kaytan’ın Şirketi Çerçi Olmuş” Diye Dalga Geçiyorlardı
Kaytan şirketini kurduğunda büyük bir Koreli markanın bayiliğini aldı. İşe artık abisi ile devam etme kararı aldı. Bir minibüs alıp abisine teslim etti. Fakat bu noktada diğer şirketlerden ayrılması gerekiyordu. Çünkü İstanbul’da şirketlerin hantallaştığını düşünüyordu. Diğer şirketler telefon ile işlerini yürütüyordu ve yalnızca gelenlere ürün veriyorlardı.
Hasan Kaytan bir farkla öne geçmeyi başarmıştı. O fark, Anadolu’yu karış karış, köy köy dolaşmaktı. Abisi de tam olarak bu noktada eli ayağı olmuştu Hasan’ın. Hatta abisi diyar diyar dolaşırken rakipleri “Hassan Elektrik çerçi oldu” diye dalga geçiyordu. Hassan Elektrik’in köylere gidip elektrik malzemesi karşılında yumurta alıyormuş diye gülüyorlardı.
Hasan Kaytan yine tüm bu konuşmalara kulaklarını kapattı ve yoluna devam etti. Güneydoğu Anadolu bayisi olurken, Adana böyle bayiliğini de aldılar. Sonrasında Ankara bayiliği, Ege bayiliğini aldılar. Süreç böyle devam ederken onlara ürün veren distribütör firma işin pazarlama kısmını da komple onlara bırakmayı teklif etti.
Distribütör Firmanın Rakibi Bile Onunla Çalışmak İstedi!
Koreli firmanın en büyük rakibi Kaytan’a mail attı ve görüşmek istediklerini iletti. Fakat Kaytan bu maillere cevap vermedi çünkü stratejisini öğrenmeye çalıştıklarını düşündü.
Bir gün üçüncü maili attılar. Cv’ye baktığında Türk birini gördü. Mail’deki diğer kişileri çıkarıp Türk olan kişiye mail attı ve firmanın ne istediğini sordu. Yanıt gecikmeden geldi ve firmanın ciddi olduğunu ve onunla görüşmekte kararlı olduklarını iletti. Böylelikle bayiliğini yaptığı firmanın en büyük rakibi Kore’den İstanbul’daki ofisine geldi.
2 saate yakın süren toplantının akabinde yedikleri yemekte distribütörlük sözleşmesi imzalandı. Güneydoğu Anadolu Bayiliği ile başladığı bir markanın en büyük rakibinin distribütörü oldu.
50 Metrekarelik Bir Ofis’ten Büyük İşlere Adım Attı
Şirketi kurduğunda tek kişilik 50 metrekare bir ofisi vardı. Sonrasında abisini işlerine dahil etti. Abisi pazarlama işleriyle ilgilenirken kendisi şirketin içindeki işler ile ilgilendi. Şirketin finansı, muhasebesi, lojistiği, yedek parça, çaycısı Hasan Kaytan’dı.
Bazen komik durumlar da yaşardı. Müşteri arayıp sevkiyat departmanına bağlanmak istediğinde onlara bir dakika beklemelerini söyleyip şirket müziği dinletirdi ve akabinde “buyurun sevkiyat departmanı” diyerek telefona geri dönerdi.
50 metrekareden oluşan şirketi 250 metrekareye çıkardı. 250 metrekareden 500 metrekareye çıkardı. 500 metrekareden 2500 metrekareye çıkardı.
İşler gelişirken tabii organizasyon şeması kurdu. Şirkete sekreter ve ofis boy dahil etti. Bir baktı ki 102 kişi şirketinde istihdam ediyor. Taşore ettiği işlerle beraber 150 kişiye istihdam sağlamaya başladı.
“Çay Harda Pişer, Yiğit Darda Pişer” Cümlesine Tutundu
Hasan Kaytan darda olmanın insanı besleyen bir şey olduğuna var gücüyle inanıyordu. Bu yüzden bir işe başlarken zor bir iş dahi olsa güzel bakmayı ihmal etmedi. Siz bir işe batmak için girer misiniz? Hayır. O yüzden Kaytan her işe girdiğinde güzel olacağını ümit etti.
İstanbul’a ilk geldiği zamanlar Allah’a dua ediyordu. Yeter ki bir işi olsun, gecelere kadar çalışırdı. İş kurduğunda da gecesini gündüzüne katıp çalıştı. Hatta abisinin 3 hafta eve uğramadan harıl harıl çalıştığı dönemler dahi oldu. Bazı zamanlar müşteriler onlardan mal almıyordu.
Hassan Elektrik Müşteri ile Beraber Büyüdü
Şirket 2018 – 2019 yılları harici daima %100 büyüme sağladı. Müşteri skalasını arttırdılar, müşterinin kendisi ile beraber büyüdüler. Şirketin büyümesi bir zaman sonra duraksamaya uğradı. Bu noktada markayı büyütmeye başladılar. Marka büyümesi de bir zaman sonra duraksamaya başladı. Sonrasında ürün çeşitliliğini arttırdılar. Sonrasında ise yurt dışına açıldılar.
Başarı Uzun Süre Yürünecek Bir Yoldur, Varmak için Değildir
Kendi kıtasında başarılı oldu, diğer kıtalarla yarışa başladı ve hepsinden başarılı ile çıktı. Sonrasında dünyada da başarılı olmak zorunda olduğunu hissetti. Çünkü Kaytan başarının uzun süre yürünmesi gereken bir yol olduğunu biliyordu. Başarıya varmak için acelesi de yoktu.
Türkiye’de uzun süre iş yaptıktan sonra ürünleri Çin’den alıp Irak’a satmaya başladı. Hatta Irak’tan ürünlerin ham maddesini alıp Çin’e de satıyordu. Orta Doğu’da, Avrupa’da, Afrika’da ürünlerini sattığı pek çok ülke oluşmaya başladı.
Babosan Şirketi’ni Kurdu ve Satamadığı Ürünleri, Kendi Şirketine Sattı
Babosan Urfa’da kendine iyilik yapan birine teşekkür maiyetinde söylenen bir kelimedir. Şirketi kurduğunda Hassan Elektrik bünyesinde satamadığı ürünleri bu şirketi için satın aldı ve işleri hızla büyümeye devam etti.
Türkiye’deki pek çok güneş enerji santrallerin panolarını, rüzgar enerji santrallerinin panolarını, hidroelektrik santrallerinin panolarını, termik santrallerin panolarını yapıyorlar. Konut ve endüstriyel yapı inşa eden müteahhitlerin ve taahhütçülerin tedarikçisi haline geldiler.