Herkesin kitap çıkartmaya başladığı şu günlerde, kaliteli edebiyatın ne olduğu zihinlerden silinmeye başladı. Kitap okumanın lezzetini bir kez alan, kolay kolay bu işin peşini bırakmıyor. Siz de bu yazıya geldiğinize göre cevherleri keşfetmek istiyorsunuz.
Bu İçerikte Neler Var ?
- Sayfaların Arasından Çıkan Cevherler
- 1 – Hayvan Çiftliği – George Orwell
- 2 – Cesur Yeni Dünya – Aldous Huxley
- 3 – Cehennem – Dan Brown
- 4 – Küçük Prens – Antoine de Saint-Exupéry
- 5 – Outliers – Malcolm Gladwell
- 6 – İnsan Neyle Yaşar? – Lev Tolstoy
- 7 – Simyacı – Paulo Coelho
- 8 – Bir Çift Yürek – Marlo Morgan
- 9 – Martı Jonathan Livingston – Richard Bach
- 10 – Puslu Kıtalar Atlası – İhsan Oktay Anar
- 11 – Kürk Mantolu Madonna – Sabahattin Ali
- 12 – Siddhartha – Hermann Hesse
- 13 – 1984 – George Orwell
- 14 – Beyaz Zambaklar Ülkesinde – Grigoriy Petrov
- 15 – Şeker Portakalı – José Mauro de Vasconcelos
- 16 – Yer Altından Notlar – Fyodor Dostoyevski
- 17- Körlük – José Saramago
- 18 – Satranç – Stefan Zweig
- 19 – A’mâk-ı Hayal – Filibeli Ahmed Hilmi
- 20 – Sol Ayağım – Christy Brown
Sayfaların Arasından Çıkan Cevherler
Okuduğunuza pişman olmayacağınız kitaplar mı arıyorsunuz? Ufkunuzu genişletecek yazarlara mı ihtiyacınız var?Gerek roman, gerek makale birçok kitap arayışında olabilirsiniz O halde doğru yerdesiniz. Birazdan göreceğiniz kitapları önce listenize sonra da kütüphanenize eklemeyi sakın ertelemeyin!
Ölmeden önce okumanız gereken 20 kitap listesini okurken bile içiniz açılacak. Siz kaç tanesini okudunuz?
1 – Hayvan Çiftliği – George Orwell
“İnsan kendi elleriyle özgürlüğünü bir başkasına teslim eder mi?” sorusunu en iyi şekilde cevaplandıran bu kitap, zamanın Rus lideri Stalin’i taşlamak adına yazılmıştır. Sistem eleştirisini fabl tekniğini kullanarak yapan yazar, toplum mühendisliğini muhteşem biçimde kaleme almıştır.
Yalnızca Rus lider değil, dünyanın tüm diktatörlerini bu kitapta görebilirsiniz. Eser esasında insanların birini seçmesini, o seçile kişi de maaşını seçmenin vergisinden aldığını özetliyor. Orwell’ın değindiği nokta bu senaryoda üstün olması gerekenin seçmen olması gerekirken, seçilen kişi olduğudur.
“Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar daha da eşittir” sözünü daha önce duydunuz mu? Bu cümle kitabın en popüler cümlesidir ve tüm sistemi çok güzel şekilde özetler aslında. Ufkunuzu açacak bu kitabı muhakkak okumalısınız.
2 – Cesur Yeni Dünya – Aldous Huxley
Cesur Yeni Dünya aslında Matrix’in yaptığının aynısını yapıyor. Bu kitap insanın içinde bulunduğu hapishanenin duvarlarını fark etmesini sağlıyor. Bunun yanı sıra bu hapishaneden bir an önce çıkmanız gerektiğini de size işliyor.
Kitabı okuduğunuzda 1932 yılında yazılmış olmasına inanamayacaksınız. Sanki geçen yıl yazılmış kadar günümüzden iz barındırıyor. Huxley “insanların beyni yıkanacak ve yalnızca denilen şeyi yapan bireyler haline dönecek. Bilgi, ilgisizlik tarafından gün geldiğinde boğulacak.” cümlesi ile hem aslında kocaman bir kitabı hem de insanlığı muhteşem şekilde özetliyor.
3 – Cehennem – Dan Brown
Dan Brown bu kitabında dünyaya yayılan bir salgın hastalığı konu alıyor. İtalya’da başlayan bu salgın zamanla farklı ülkelere de sıçrayarak küresel bir boyuta geliyor.
Kitabın başlarında okuyucu Floransa ve Venedik’te muhteşem bir seyahate çıkıyor. Sonrasında ise İstanbul ile bu seyahate devam ediyor. İstanbul kısımlarını yazarken Brown bu muhteşem şehrimizden övgüler ile bahsediyor.
Kitabın içinde farklı tarihi eserler, sokaklar, müzeler ve sanatsal yerler mevcut. Bu nedenle kitabı okuyacaksanız bir yandan da bilgisayarınızdan ya da telefonunuzdan Google Maps’ı açmanız iyi olur. Bir yandan kitap okurken, diğer yandan sayfada bahsi geçen sokaklarda harita vasıtasıyla gezmek farklı bir keyif verecektir.
4 – Küçük Prens – Antoine de Saint-Exupéry
Bu kitabı bilmeyenler dahi, kitabın içindeki şu cümleyi bilirler “Ölene kadar sorumlusun gönül bağı kurduğun her şeyden.”
Dünyanın en fazla sayıda sile çevrilen kitaplardan biri olan Küçük Prens 7’den 70’e herkesin en az bir kere okuması gereken bir kitaptır. Hatta mümkünse her yıl bir kez okumak ufkunuzun açılmasına, hayata daha farklı bir pencereden bakmanıza yardımcı olur.
5 – Outliers – Malcolm Gladwell
Kitabın kapağı her ne kadar kişisel gelişim kitabı gibi gözükse de aslında değildir. Başarı kavramı üzerinde şekillenen Outliers ile kendinizi geliştirebilirsiniz. Dili oldukça yalın ve sade olan bu kitabı okumak oldukça kolaydır.
Başarı nedir? Başarıya giden yollar nelerdir? Başarılı olmak için neler gereklidir? Dünyadaki başarılı insanlar, bu yolda neler yapmıştır? Gibi konulara istatistiksel veriler ile cevaplar veriyor. Gladwell başarı kavramını sosyolojik bir bakış açısı ile ele alıyor. Kitabın son sayfasına geldiğiniz anda büyük bir genel kültür bilgisine sahip olacaksınız.
Bu bilgilerden kısa bir örnek vermek gerekirse, Yahudiler Amerika’ya gittiğinde neden diğer insanlardan daha başarılı olmuşlardır? Çünkü hepsinin zanaatkârdır. Çiftçi ve fakir olarak Amerika’da yaşamak çok zordu ama yeteneklerini zanaata dönüştürebildikleri için başarılı birer esnaf haline gelebildiler.
Bunun yanı sıra 10.000 saat kuralını duydunuz mu? 10.000 saat kuralını literatüre sokan kişi Malcolm Gladwell’in ta kendisidir. Onun bu kuramı, bir işte profesyonelleşebilmek, üst düzey uzman olabilmek için o iş üzerinde 10.000 saat vakit geçirmeniz gerekir.
6 – İnsan Neyle Yaşar? – Lev Tolstoy
Rus yazarların dili genellikle ağır olur lakin Tolstoy bu eserinde hafif ve anlaşılır bir dil kullanmıştır. Üstelik 50 sayfa olan bu kitabı bir çırpıda okuyabilirsiniz. Kısa olmasına karşın muhteşem dersler içeren bu kitaptan bir sürü ders çıkaracağınıza emin olabilirsiniz.
İnsanlar 7 yaşında hatta artık 6 yaşında okula başlıyor ve yaklaşık 25 yaşına kadar eğitim sürecine devam ediyor. Ortalama 19 sene okullarda pek çok şey öğreniyoruz. Bunca bilginin içinde insana dair ne öğreniyoruz?
19 yıl boyunca kendinizi bilmek ve kendinizi anlamakla ilgili pek bir şey öğrenemiyorsunuz. Yanlış sistemler, yanlış insanlığın doğmasına da aslında neden oluyor. Dolayısıyla insanların ruhu kaosa sürüklenmiş şekilde, ne yapacağını bilmez vaziyette dolaşıyor.
7 – Simyacı – Paulo Coelho
Rahip babasının baskılarından kaçmak için Mısır’a yol alan Santigo isimli bir gencin hikayesini anlatıyor kitap. Santigo babasının aksine hayatı kilisede değil, gezerek öğrenebileceğine inanıyor.
Simyacı kitabını okurken yalnızca sayfaları okumakla kalmayacaksınız, sanki bir yolculuğa çıktığınızı hissedeceksiniz. 18 yaşından küçükseniz, bu kitabı okuduğunuzda hayata bir sıfır önde başlayacaksınız. Her yaştan insana hitap eden bu kitap derin felsefeleri ele alıyor.
8 – Bir Çift Yürek – Marlo Morgan
Gün geçmiyor ki teknoloji ilerlemesin, gün geçmiyor ki hayat daha da metalaşmasın. İlerlemek, gelişmek, yenilenmek çok güzel şeyler tabii lakin bazı durumlarda para için ya da güçleri elinde toplamak için direnen insanlar da meydana çıkıveriyor.
Bir Çift Yürek kitabında Amerika’lı bir kadının Avustralya’da Aborjinler ile geçirdiği ruhsal yaşamına tanık olacaksınız. Yazar Morgan 50.000 yıldır asla değişmeyen bir kültüre sahip Aborjinler ile doğayı keşfediyor esasında. Yaşamı, düşünmeyi, hayvanları, bitkileri, saf olan, tabii olan, doğal olan şeyleri keşfettiği bir yolculuğa çıkarıyor okuyucuyu.
Maddeden uzaklaşmak istediğiniz bir dönemde iseniz sizin için harikulade bir kitap seçimi olacaktır. Eşyadan uzaklaşmanın doğru bir karar olduğunu kendinizi ikna edebileceğiniz muhteşem güzellikte bir öyküdür.
9 – Martı Jonathan Livingston – Richard Bach
Martı olarak bilinen kitabın aslında tam adı Martı Jonathan Livingston’dur. Livingston kendini sürüye ait hissedemeyen, kalabalıkların haricinde yaşamını idame ettirmek isteyen bir martıdır.
Diğer martıların hedeflerinden, ideojilerinden, hayata bakışlarından sıyrılmak ister. Diğerleri gibi daha çok yaşamalıyım, daha çok doymalıyım veyahut kendi hayatımın zevkini süreyim tarzı bir felsefe sahip değildir.
Jonathan’ın tek bir hedefi var. Çok yükseklerden ve çok alçaklardan uçmaktır. Bu onun özgürlüğe uçması, hayatı anlamaya çalışması ve çevreyi keşfetmesi için elzem bir amaçtır.
İnce bir kitap ama içinden çıkarılacak büyük büyük dersler mevcut. Özellikle etrafı tarafından baskılanan, inandığı şeyleri yapamayan, çevresi tarafından farklı açılara yönlendirilmeye çalışan kişilerin muhakkak okuması gerekli.
Gücünüzü toplamaya ihtiyacınız mı var mı? Kendinizi keşfetmek mi istiyorsunuz? Kendinize olan güveni mi kaybettiniz? O halde bu kitap tam size göre!
10 – Puslu Kıtalar Atlası – İhsan Oktay Anar
İhsan Oktay Anar muhteşem cümleler kuran bir yazardır. Bu nedenle, kitabı okuduğunuza kelime dağarcığınızın genişleyeceği iddia edilse yanlış olmaz.
Puslu Kıtalar Atlası‘nın her bir sayfasını okurken kendinizi farklı bir dönemde yaşıyormuş gibi hissedeceksiniz.
Anar, bu eserinde ağırlıkla olarak varlığın gerçekliğini ve hayatın kurgusallığını sorguya çekiyor. Romanın başından sonuna dek ön planda olan sorgulama sayesinde, okuyucu hikâyenin içinde gerçekleşen olaylara tümüyle farkındalık ile yaklaşmaya başlıyor.
11 – Kürk Mantolu Madonna – Sabahattin Ali
Kürk Mantolu Madonna tüm zamanların en popüler kitapları arasında yer alır. Popüler olan kitapları okumaktan çekiniyor musunuz? Azalan marjinal fayda kanunu denilen bir durum söz konusudur. Yani bir şeyin popülerliği arttıkça insan üzerinde bıraktığı etki de lezzette aynı oranda azalır. Fakat bu kitabı kesinlikle okumanız tavsiye edilir.
Romanda aşk ve yalnızlık kadar yabancılaşma teması da oldukça net görülür. Esasında bir aşk romanı gibi görünür bu kitap. Lakin psikolojik tahliller vasıtasıyla bir kişinin içinde bulunduğu topluma yabancılaşmasını anlatır. Yani insanın kendini yalnızlaştırarak, kabuğuna çekilmesini ön planda tutar.
12 – Siddhartha – Hermann Hesse
Ana kahraman, hayatın anlamını bulmayı kendine hedef belirleyen genç bir adamdır. Bu yüzden evinden ayrılır ve yolculuğa çıkar. Bu yolculukta pek çok insanla tanışır ve hepsi onun iç huzurunu keşfetmesini aynı zamanda da zihinsel olarak aydınlanmasına vesile olur.
Kendi içinizde huzur bulma yöntemleri mi arıyorsunuz? Bu eser aslında sizin nirvanaya ulaşmanız gerektiğini öğretecek. Bu kitap asla bir kişisel gelişim ile alakası olmayan ama dolaylı yoldan hayata bakış açınızı tümüyle değiştirecek güçlü bir hikayeye sahip.
13 – 1984 – George Orwell
Ölmeden önce okumanız gereken 20 kitap listesinin ilk sıralarında yer alan Hayvan Çiftliği kitabının yazarının bir diğer kitabıdır 1984. Dili Hayvan Çiftliği’ne göre daha ağırdır. O lise edebiyatı ise bu kitap üniversite edebiyatı gibi düşünebilirsiniz aslında.
Ölmeden önce okumanız gereken 20 kitap listesinin ilk sıralarında yer alan Hayvan Çiftliği kitabının yazarının bir diğer kitabıdır 1984. Orwell muhteşem bir tasvir yeteneğine sahiptir. Bu kitabında da bireylerin düşüncelerinin tehdit yoluyla ve hatta manipülasyon ile kontrol edilebildiği distopik bir toplumu tasvir ediyor.
14 – Beyaz Zambaklar Ülkesinde – Grigoriy Petrov
Kitap, Grigoriy Petrov’un Finlandiya’da farklı zamanlarda çıktığı seyahatlerinde aldığı notlardan oluşur. 1800’lerin son zamanlarına doğru Finlandiya halkının 1800’lerin son zamanlarına doğru Finlandiya halkının durumunu, cehaletten kurtulmak adına Johan Vilhelm Snellman başta olmak üzere bir grup Fin aydının mücadelesini konu alır.
Finlandiya’nın diriliş hikayesini okuyacağınız bu kitapta aslında İsveç’in ambargolarından nasıl kurtuldukları anlatılmaktadır. Atatürk’ün de okuduğu ve gelecek kuşaklara okumasını önerdiği bu kitap hem Türkiye için oldukça önemli hem de bireysel bir okuyucu olarak yaşamınız ve hedefleriniz için güzel örneklerle bezeli bir eserdir.
15 – Şeker Portakalı – José Mauro de Vasconcelos
Şeker Portakalı’nı okurken Zeze isminde bir çocuk ile tanışacaksınız. Okurken hissedeceğiniz ilk şey, Zeze’nin ne kadar yürekli bir çocuk olduğu olacaktır. Yüreğinize öyle bir dokunacak ki, ömrünüz boyunca bu çocuğu unutamayacaksınız.
Brezilya’nın Minas Gerais bölgesinde ikamet eden fakir bir aile göreceksiniz. Bu ailenin beş yaşındaki oğulları Zeze hayal gücü muhteşem gelişmiş bir çocuktur ve bu çocuğun maceralarına konuk olacakınız.
16 – Yer Altından Notlar – Fyodor Dostoyevski
Yer Altından Notlar kitabı insanoğlunun derin karakteristik ve aynı zamanda psikolojik analizi açısından önemli bir eserdir.
“Ben hasta bir adamım.” Cümlesi ile romana başlar Dostoyevski. Gerçek dünyadan kendini soyutlayan ve aslında buna zorunlu olan bir kişinin içinde kopan kaosları, iç çatışmalarını ana eksen olarak alan bir kitaptır. Monolog kitaplarını sevenler için muhteşem bir tercih olacaktır.
17- Körlük – José Saramago
Körlük eserinde, körlüğün salgın bir hastalıkmış gibi yayıldığı bir toplumu göreceksiniz. Bu toplumda korku ve panik o kadar hakimdir ki bir sürre sonra ahlaki değerleri çökmeye başlar.
Hiç isimsiz kitap karakteri gördünüz mü? Veyahut hiç isimsiz bir ülkede geçen kitap okudunuz mu? Cevabınız hayır ise ilk kez bunların zevkini tadacaksınız.
Bu kitapta Jose Saramago hiçbir şeye isim vermemiştir. Hikayenin geçtiği ülke bilinmez, şehir bilinmez. Ve hatta hiçbir kahramanın adı soyadı yoktur. Kitapta geçen her şey sıfatları ile bilinmektedir. Gerisi tamamen sizin hayal gücünüze kalmıştır!
18 – Satranç – Stefan Zweig
Stefan Zweig’in ne kadar zeki olduğunu duymayan yoktur. Bu kitapta da aslında zihnindeki o güçlü kurguları çok net şekilde göreceksiniz. Eseri yazdıktan sonra eşi ile bir veda mektubu yazdıktan sonra intihar eden Zweig, ardında yalnızca muhteşem eserler bıraktı.
Satranç kitabı New York’tan Buenos Aires’e yolculuk halinde olan bir vapurda geçiyor. Vapurdaki bir grup insan kurgusal satranç şampiyonu ve bunun yanı sıra burjuva olan Mirko Czentovic’i bu partiye davet ederler. İlk önce rahatlıkla bu şampiyon kazansa da sonra işler biraz karmaşıklaşır.
19 – A’mâk-ı Hayal – Filibeli Ahmed Hilmi
A’mâk-ı Hayal aslında birçok insanın, hatta belki sizin bile yaşadığınız içsel huzursuzlukları yansıtan bir kitaptır. Hayatını yaşarken, öte yandan ruhunun en derinlerinde bir yerde farklı farklı sorunlar ile uğraşan, bildiği şeylerden bile şüphe duyan bir adamı anlatıyor.
Bu şüphelerden dolayı da kendini huzursuz hisseden Ahmet Raci’nin Aynalı Baba isimli biriyle karşılaşmasını konu alıyor. Hayal alemlerinde gezinti yaparak ruhunu doyuran bu adamla birlikte siz de hayal kuracak ve ruhunuzu besleyeceksiniz!
20 – Sol Ayağım – Christy Brown
Muhteşem bir otobiyografi kitabı okumaya ne dersiniz? Christy Brown zor bir hayatı olan ama bu hayatı kendi yetenekleri ile harmanlayan bir adamdır ve kendi hikayesini kaleme alarak bu eseri ortaya koymuştur.
Christy beyin felci geçirmesi nedeniyle yalnızca vücudunun sol ayağını kullanabilir hale gelir. Bu sol ayak onun her şeyi olmuştur. Yemek yemesini, insanlarla iletişime geçmesini ve hatta resim yapmasını olanaklı hale getirmiştir. Hayatını sol ayağı ile idame ettiren Christy’nin hikayesini okuduğunuzda azim, cesaret ve yaşam savaşını iliklerinize kadar hissedeceksiniz!