İflas etmiş bir iş insanının hikayesi, sizi hiç meraklandırdı mı? Evet bu yazıda girişimci ruhlara özel bir hikaye yer alıyor. İflasın içerisinden tekrar yükselen bir değere odaklanıyoruz. Raşid Süer’in hikayesi, vazgeçmeyenlerin bir gün kazanacağı gerçeğini gözler önüne seriyor.
Bu İçerikte Neler Var ?
İflastan Zirveye
İflasın en uç noktasından gelen ve bir dönem cebinde sadece 140 TL kaldığını belirten Raşid Süer, asıl başarının imkansızlıkların içerisinden hedeflere ulaşabilmek olduğunu savunuyor. Sizce de asıl başarının tanımı bu değil mi? Bu açıdan ilgi çekici ve ticari zeka ağırlığı olan girişimci ruhları ateşleyici bir faktör var ise o da imkansızlıklar içerisinden imkanlar yaratmak!
Ticaretin Altın Kuralı
Hiç ticaretin altın kuralını negatif bir açıdan yorumlamış mıydınız? Raşid Süer sizlere bu sorunun cevabını veriyor. Ticaretle uğraşanın elbet kaybedeceğini ancak bu durumun ileriye açılan bir kapı olarak yer aldığını söylüyor. Tekrardan ayağa kalkmanın formülü ise bir işin iğne deliği kadar boşluk bırakılmadan bilinmesi ve kazancın kaçınılmazlığı olarak lanse ediyor.
Girişimciliğin Tanımı
İkna kabiliyeti temelinde şekillenen girişimcilik, herkesin kazandığı bir senaryo yaratma unsuruna dayalı. Bu unsura bağlı olarak Süer girişimciliği; “birileri iz bırakmayı sever, birileri de izi takip eder” şeklinde yorumluyor. Ek olarak kendisi yakınlarının sorunlarını kendi sorunlarıymış gibi üstlenen bir isim. Eğer siz de sorunları çözmede bu yaklaşımlara sahipseniz girişimci bir ruha sahip olabilirsiniz!
Nasıl Başarılı Olunur?
Vadeli araba satışı ile başlayan bir serüvenin pek çok sektöre yansıyan başarısı, Raşid Süer’e göre inanan insanlar topluğu yaratmak. Böylece kendisi başarıyı; inanan insanların bir araya gelerek bir kazanç birlikteliği oluşturması şeklinde yorumluyor. Buna paralel olarak başarısızlık ise inananları kendinden uzaklaştırmak ve inançsız bir işin inançsız bir sahibi olmak şeklinde yer alıyor.
Başarıya Giden Yol
Başarıya giden yolun farklılık yaratmaktan kaynaklandığını belirten Süer, asıl amacın para temelli bir yönetim mekanizması olmadığını ifade ediyor. Başarıya giden yolun inanç ve değerler kapsamındaki liderlik yapabilme sanatı üzerine kurulması gerekliliği, iflas etmiş bir iş insanının hikayesi ve onu tekrardan başarıya ve finansal özgürlük noktasına ulaştıran bir süreç olarak karşımıza çıkıyor.